Sihirli Dil

Haklı çıkmak mı yoksa hayatı daha güzel kılmak mı ?

Hangi oyunu oynamayı tercih edersiniz ?

Marshall B. ROSENBERG

Kitabın adını ilk duyduğum an merak zilleri çalmaya başladı . ‘Şiddetsiz İletişim.. Kapağını açıp okumaya başladığımda ise kendimi ; özü şefkat ve gönülden vermek olan bu sihirli dili içselleştirmeye çalışırken buldum. Formül çok basit aslında 4 malzemeden oluşuyor;

1. Ne gözlemliyorum?
2. Ne hissediyorum?
3. Neye ihtiyacım var?
4. Yaşamımı zenginleştirmek için ne istiyorum?

İşte bu 4lüyü içselleştirip, karşımızdaki kişiye yansıtmayı da başarabiliyorsak şiddetsiz iletişim ışıkları yanmaya başladı bile. Ne kadar da basit öyle değil mi? Uygulamaya niyet ettiğimde ben de öyle görmüştüm taa ki uygulamaya başladığım ana kadar. Rosenberg’in de dediği gibi pratik şart.

Gelelim bu ışıkları saçmanın püf noktalarına;

1. İşin içine yargılama ve değerlendirme karıştırmadan gözlemimizi dile getirebilmek, (‘Arda Turan kötü bir futbolcudur demek’ yerine ‘Arda Turan 10 maçtır gol atamıyor’, demek gibi.)
2. Duygularımızı düşüncelerimizden sıyırabilmek, ( ‘Beni hiç aramamandan sıkıldım artık’ yerine ‘Beni bir hafta boyunca aramadığın zaman kendimi yalnız hissediyorum, ’ demek gibi.)
3. Duygularımızın ardındaki ihtiyaçlarımızın farkına varabilmek ve ( ‘Geç kalmana canım sıkılıyor’ demek yerine ‘Geç kalmana canım sıkılıyor, çünkü ön sıralarda yer bulmayı umuyordum.’ demek gibi.)

‘’Tüm anlaşmazlıkların ve şiddetin, karşılanamayan ihtiyaçların yürekler acısı bir ifadesi olduğunu düşünüyorum.’’

Marshall B. Rosenberg

4. Rica, isteklerimizi açıklık ve netlik ile dile getirebilmektir. ( hayır yanıtının da varlığını kabul edebilmeliyiz.)

Ve tabi ki en önemlisi de bu süreçte gönülden, şefkatle, can kulağı ile dinleyebilmek. Sadece bedenen değil, ruhen de orada olup tüm benliğimizle karşımızdakinin söylediklerine, duygularına, ihtiyaçlarına, isteklerine odaklanıp duyabilmek; zihnimizi boşaltarak tüm varlığımızla dinleyebilmek.

Bunu nasıl yapabilirim diyorsanız Rosenberg’in kitabında değindiği hikâyelere, anekdotlara ve en önemlisi bizler için hazırladığı alıştırmalara bakmanızı tavsiye ederim. Birçok yaşanmışlıkla bizlere en zor zamanda bile şiddetsiz iletişim dilini nasıl kullanabileceğimizi, nasıl mutlu sona ulaşabileceğimizi gösteriyor ve bu da daha iyi özümsememizi sağlıyor bence.

Bu yaşam dilini şu şekilde ifade ediyor Rosenberg Şiddetsiz İletişim kitabında, ‘’Kendimizin ve karşımızdakinin derinlerdeki ihtiyaçlarını duymak için kullandığımızda ilişkilerimizi yepyeni bir ışıkla algılamaya başlarız.’’

Bu ışıkta algılamak ve algılanabilmek dileğiyle…

Yazan: Cevahir Gül Nalçacı / YÖM Okulları Öğretmeni