Hepimiz Farklıysak, Neden Öğretim Farklılaştırılmış Değil?

 

“Her birey milyonlarca farklı değişkenin birbirini tamamlaması sonucunda dünyaya gelir.”Bu değişkenler, bireyin dünya üzerinde tek olmasını sağlayan fiziksel, bilişsel ve kalıtımsal özellikler olarak ortaya çıkar ve insanları birbirinden ayıran bireysel farklılıkları oluşturur. Bireysel farklılıklar ise bireyin dünya üzerindeki yaşantısına yön vererek her insanın yaşayış biçimini, ilgilerini, isteklerini, gereksinimlerini hatta temel ihtiyaçlarını farklılaştırmakta ve çeşitlendirmektedir. Her bireyin yaşam sürecindeki temel ihtiyaçlarından biri de eğitim ihtiyacıdır. Eğitim ve öğrenme ihtiyacı, yukarıda bahsedilen insanın tek olarak var oluşu ve eşsiz oluşundan dolayı farklılık gösterir. Ama eğitim ve öğretimin temeline baktığımızda, bireyler öğretim yolu ile çeşitli ortak özellikler odağa alınarak aynı eğitim yaşantısına tabi tutulurlar. Hatta bireye kazandırılacak davranış değişikliği için belirlenen hedefler de, öğrencilerin devinimsel, zihinsel ve duyuşsal gelişim özellikleri bakımından ortak özelliklere sahip olduğu varsayılarak belirlenir. Bireyler her ne kadar bazı zihinsel ve devinimsel gelişim özellikleri bakımından benzerlikler gösterseler de bireysel farklılıklarından dolayı ortaya çıkan farklı öğrenme biçimleri vardır.Gadner (1994)’e göre “Eğitim ile bütün çocuklara sanki aynı bireyin farklı örnekleriymiş gibi davranılması büyük bir hatadır ve bu hata başka bir hatanın oluşmasına sebep olur, o da bütün çocuklara aynı yöntemlerle, aynı şeylerin öğretilmeye çalışılmasıdır.”  Gadner’in bu söyleminden yola çıkarak kendi kurduğumuz öğrenme yaşantılarına baktığımızda, karşımızda tıpkısının aynısı olan bireylerin var olduğunu hayal ediyor olduğumuz gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız.

Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli faktör, belirlenen hedefler doğrultusunda öğretim yaşantısı oluşturulurken, her bireyin bir birey olarak dünyada eşsiz oluşunun ve yukarıda bahsedilen eğitim-öğretim sürecindeki çeşitliliklerin dikkate alınmasıdır. Ancak bu ayrım gözetilip, öğrenenlerin farklılıklarına göre öğrenme süreci çeşitlendirilip zenginleştirilirse, nitelikli bir eğitim yaşantı sınıflarda bir araya getirilen bireylere farklılaştırılmış biçimde sunulmuş olur. Bu açıdan bakıldığında, öğretmenlerin sınıflarındaki farklı öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına cevap verebilecek planlamalar yapmalarına imkân tanıyan, bir araçtan çok bir felsefe olan farklılaştırılmış öğretimden yararlanılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır (Gregory & Chapman, 2002).

Farklılaştırılmış Öğretim?

Tomlinson (1995)’a göre farklılaştırılmış öğretim,  öğrencilerin programın içeriğini keşfetmeleri için, çeşitli yolların kullanıldığı, aktivitelerin ve sürecin öğrencilerin anlamlı öğrenmelerine, kendi bilgi ve fikirlerine ulaşmalarına yönelik yapıldığı ve öğrencilerin öğrendiklerini değerlendirmeleri için seçimlerini yapabildikleri bir öğrenme yaşantısıdır. Farklılaştırılmış öğretim akademik başarı açısından öğrencilerin heterojen oldukları bir sınıf ortamında öğrendiklerini göstermek ve sergilemek için seçimler yapabilmelerini sağlar (Chapman ve King, 2003).

Oliva (2005)’ e göre öğretimin, öğrenenin bireysel özelliklerine göre şekillendirilmesi ve adapte edilmesi olarak özetlenebilecek farklılaştırılmış öğretimde öğretmen çeşitli esnek öğrenme etkinliklerini uygulayarak öğrencilerin yaş, beceri, ilgi alanları ve kültürel anlamdaki farklı özelliklerine hitap etmeye çalışır.

Birçok öğretmen ve eğitim bilimci farklılaştırılmış öğretimi, birbirinden farklı özelliklere sahip olan öğrencilere, nitelikli bir eğitim sağlamak için farklı farklı öğrenme yaşantılarının sistemli bir şeklide planlanmasını sağlayan bir yöntem olarak tanımlar.

Farklılaştırılmış Öğretim Nasıl Uygulanır?

Farklılaştırılmış öğretime göre oluşturulan bir öğretim programı öğrencilerden bağımsız bir biçimde oluşturulamaz. Bunun için program, uygulanacağı öğrenci grubundaki bireylerin çeşitli durumlara göre farklılıkları ve ortak yönleri belirlendikten sonra tasarlanır, yani farklılaştırılmış öğretimde planlan öğretim programı her yönüyle öğrenciyi, bireysel farklılıklarıyla birlikte merkeze alır.

Farklılaştırılmış öğretim, merkezi bir birim tarafından oluşturulan ve uygulanması gerektirilen öğretim programlarının, öğretmenin sınıfındaki bireysel farklılar ve ihtiyaçlar doğrultusunda baştan aşağıya değiştirilmesini gerektirmez (Lewis & Batts, 2005). Yani farklılaştırılmış öğretimde öğretmen, her bir öğrenci için tamamen ayrı bir eğitim programı oluşturmaz (Wormeli, 2005). Öğrenciler kimi zaman grup çalışmaları, kimi zaman ise bireysel çalışmalarla kendi hızlarına, ilgilerine ve öğrenme stillerine göre içeriğe ulaşma ve akademik başarıyı elde etme şansı kazanırlar.

Öğretmen, öğrenenlere sunulan kalıp öğretim programını farklılaştırılmış öğretim yolu ile onların çeşitli özelliklerine göre üç farklı alanda farklılaştırma uygulaması yaparak düzenler. Bu alanlar:

 Picture

Kaynak:  Tomlinson, C. A.( 2007) Öğrenci gereksinimlerine göre farklılaştırılmış eğitim

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi öğretmen farklılaştırılmış bir öğretimde, öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerine, ilgilerine ve öğrenme stillerine göre içerikte, süreçte ve üründe değişiklik yapar, öğrenciler için uygun öğrenme ortamları hazırlar ve son olarak farklı özelliğe sahip öğrenciler için yerine göre farklı öğrenme yolları tanımlar.

Farklılaştırılmış öğretim odaklı bir öğretim planlaması yapılabilmesi için, programın ve öğretim sürecinin sistematik bir biçimde yapılandırılması gerekmektedir (Van-Garderen & Whitteaker, 2006).

Oluşturulacak öğrenme yaşantısı öğrenci gereksinimlerine göre şekil alacağı için, öğretim süreci planlanmadan önce öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeyleri, yetenekleri, ilgi alanları, sahip oldukları beceriler ve öğrenme stillerinin önceden belirlenmesi gerekmektedir. Daha sonra bu belirlenen özellikler odağa alınarak programın içerik, süreç ve ürün boyutlarında farklılaştırmaya gidilebilir.

Neden Farklılaştırılmış Öğretim?

Farklılaştırılmış öğretim modellinin etkinliğini ortaya koymak adına yurt içi ve yurt dışında yapılan çalışmalar incelendiğinde, farklılaştırılmış öğretimin öğrencilere sunulan öğrenme yaşantısını diğer modellere göre daha etkin kılan özelliklerine ulaşılmıştır. Bunlardan en çok ortaya çıkan ve uzmanların ifade ettikleri özellikler aşağıdaki tabloda verilmiştir:

ResimFarklılaştırılmış öğretimin ana amaçlarından biri öğrencinin öğrenme sürecinden zevk alması, öğrenmeye karşı istekli hale gelip kendi öğrenme yaşantısının sorumluluğunu üstlenmesidir. Yani öğrencinin, kendi öğrenme sürecinde bütüncül anlamda aktif bir birey olarak var olması hedeflenmektedir. Farklılaştırılmış öğretim ortamı ile öğrencilere oluşturulacak şartlar bu hedefin gerçekleşmesini sağlayacak niteliktedir.

Öğrenciler anlamadığı veya erişemediği bilgileri öğrenemez. Öğrenci için çok zor ya da kolay olan bilgiler, bu bilgilerin sunuluş biçimindeki karmaşıklık ve ilgi çekmeyen bir içerik onun öğrenmeye olan motivasyon düzeyini düşürür. Farklılaştırılmış öğretim uygulaması ile öğrenciye yönelik oluşturulan öğrenme yaşantısı, öğrencinin öğrenme sürecine aktif olarak dâhil olmasını sağlar.

Bunun yanında öğrenciler, sınıf içerisindeki çeşitliği ve bireysel özelliklerinden dolayı öğrenmelerinin farklılıklar gösterdiğini kabul ederler. Bu da öğrencilerin yetenekleri arasındaki hiyerarşik gözetimi ortadan kaldırır ve öğrencileri daha az rekabetçi yaparak, arkadaşlarının hızına uyması gerektirdiği kaygısından kurtarır (Sumtny 2003; Mory, 1991). Sınıf içerisinde rekabet kaygısından uzak olan öğrencinin öğrenme sürecinden alacağı zevk giderek artacaktır. Bu gelişim de öğrenmeye giden yolda, öğrenenin en çok ihtiyacı olan öğrenmeye karşı olan motivasyonunu üst düzeye çıkartır.

Tam tersi yönde uygulanan bir öğretim yaşantısı, yani bir sınıfta bulunan öğrenciler arasındaki farklılıkları göz ardı etmek, bazı öğrencilerin akademik olarak geride kalmasına, motivasyonlarının düşmesine ve başarısız olmalarına neden olabilir (Tomlinson & Kalbfleisch, 1998).

Peki, hepimiz farklıysak, neden bizlere sunulan öğretim farklılaştırılmış değil?

Ülkemizde uygulanan eğitim-öğretim, belirli bir merkez tarafından hazırlanan öğretim programları doğrultusunda ilerlemektedir. Bu programlar genel öğrenci profiline göre hazırlanır ve ülke çapında uygulanması beklenir. Bu uygulama ile birçok açıdan öğrenci farklılıkları göz ardı edilmiş olur.

Öğrenme ortamlarımız konusu açıldığında ve öğretim ilkelerimize bakıldığında vurgulanan en önemli faktör sınıf içindeki öğrencilerin bireysel farklılıklarıdır. Bu konuya bu kadar önem verilip merkezi sistemler aracılığıyla tek tip birey algısıyla oluşturulan öğretim programları büyük oranda bir çelişki içerisindedir.

Bu çelişkiden kurtulmak ve gerçek anlamda hepimizin farklı olduğunu kabul etmek için, öğretim programlarımızı farklılaştırılmış öğretime uygun esneklikte hazırlamak ve öğretmene tamamen kendi sınıfının bireysel farklılıklarına uygun farklılaştırılmış öğretim tasarımları üretebilmeleri için imkân ve destek verilmesi gerekir. 

Sınıf dizaynlarının bireysel farklılıklara uygun olarak hazırlanması, okul içindeki yönetim, rehberlik gibi birimlerin öğrenci farklılıklarına göre hazırlanan öğrenme yaşantıları konusunda bilgi ve yeterliliğe sahip olması, bu modelin uygulanabilmesi için gerekli fiziksel şartların sağlanması gerekmektedir.  Ayrıca öğrenenler de dâhil olmak üzere, okuldaki tüm birimlerin farklılıkların doğal ve kabul edilebilir olduğuna, söylemleriyle değil eylemleriyle inanmaları gerekir.

Ancak bu şekilde hepimizin farklı olduğu söylemi öğrenme ortamlarında gerçeğe dönük olup, bizlere sunulan öğretim farklılıklarımıza yönelik olabilir. 

Barış Sarısoy

twitter: @barissrsy 

1 comments

Bir yanıt yazın