Özet: Reform çözümleri hakkındaki sürekli araştırmalara rağmen okul gelişiminin geleceği programlara değil, insanlara bağlıdır. Okullar, mükemmel öğretmenleri almalı ve de bütün öğretmenleri okuldaki en iyi öğretmenler haline getirmeye çalışmalıdırlar. Mükemmel müdürler, ilk işlerinin öğretmenlere öğrenciler için yüksek kaliteli bir eğitimin nasıl sağlanacağını öğretmek olduğunu bilirler.
Yakın zamanlarda benden bir liderlik konferansında fütürizm hakkında konuşmam istendi. Benden istediklerinin ayrıntılarını sorduğumda gelecek nesiller için eğitimde başarı konusunda nelerin gerekli olduğunu anlatmamı istediler. İlk cevabım, “Ben gelecek hakkında hiçbir şey bilmiyorum”, oldu. Sonra kısaca durdum ve ekledim, “Tekrar düşününce gelecek hakkında kesinlikle bildiğim tek şeyin yıllar önce ilkokulda öğrendiğim bir şey olduğunu hatırladım. Her gün daha da metrik / ölçülü olduğumuzu ve hazırlıklı olmamız gerektiğini öğrendim. Bunun dışında gelecek hakkında kesin bir şey bilmiyorum.”
Dördüncü sınıfta öğretmenlerimin sözlerine rağmen ABD’de metrik sitemin kaderinden dolayı öngörülerde bulunmakta tereddüt ediyorum, fakat ciddi olarak öğrencileri 21. Yüzyıl için hazırlayacak okullar hakkındaki yetimizi düşünmeye başladım ve bence anahtar, iyi öğretmenlerdir.
21. Yüzyıl içim Öğretim Stratejileri
Bütün öğretmenlerimizi
Peki, ne zaman metrik oluyoruz ?
Sorun, Programlar Değil, İnsanlar Öğretmenler ve müdürlerle konuştuğumda genellikle kötü bir öğretmenin sınıfında bulunup bulunmadıklarını sorarım. Rutin olarak herkes elini kaldırır. Sonra guruba şunu sorarım, “Problem, şu üç kelimenin hangisidir: kötü, öğretmenin ya da sınıf?” Ve yardımcı olmak için her zaman üçüncüyü elimine ederim: sınıf. Yani aslında kötü bir öğretmenin sınıfındaki sorunun ne olduğunu sorarım ve cevap hep “ders” olur! Baskın cevabın ders olmasına rağmen büyük ölçüde yanlıştır. Cevap ‘kötüdür.’ Hiç iyi bir öğretmenin sınıfında bulundunuz mu? Tabii, hepimiz bulunduk. Bu, bize cevabın ders olmadığını belli etmeli. Ama hepimiz dersin kötü olduğunu söyleriz, çünkü birisi bize böyle söylemiştir. Aslında bir okulda her öğretmen zaman zaman anlatarak ders yapar. Sadece bazıları bu konuda etkindir ve bazıları değildir. Ancak etkinliğin bu tür farklarını anlamak ve takdir etmek yerine sorunun kişi değil, öğretim uygulaması olduğu noktasına takılırız.
Başarısız öğretmenlerde sorun hemen hemen her zaman kişidir, uygulama veya program değil. Yakın zamanda en az başarılı öğretmenlerinden birisiyle sorun yaşayan bir müdürle çalışıyordum. Öğretmenin mesleki görünümünden dolayı kaygılıydı. Mesleki görünümün benim için çok önemli bir şey olduğunu, fakat bunun bir öğretmenin başarılı olmasıyla nadiren ilgili olduğunu söyledim. Müdüre şunu sordum, “Eğer bu öğretmen daha iyi giyinirse bu, sınıftaki dinamiği değiştirecek mi?” Müdür bir an düşündü, sonra üzüntüyle dedi ki, “Hayır, her gün bir smokinle bile derse girse gene de öğrencilerin ilgisini derse çekemez.” Tam böyle. Sorun, bir öğretmenin başarısızlığı ise önemsiz bir konuya odaklanmanın bir sebebi yoktur.
Bir başka müdür, bir öğretmenin düzenli olarak okula geç gelmesiyle ilgili bir sorununu paylaştı. Sorunun ne olduğunu sorduğumda bana öğretmenin okula geç geldiğini söyledi.
Biraz daha belirgin şekilde sordum: Sorun diğer öğretmenler mi? Sorun, dakikliğin sizin için önemli olması mı? Sorun, bir veli şikayeti mi? Asıl sorun nedir? O zaman şöyle cevap verdi, “Sorun, öğrencilerin başında kimsenin olmaması.” “İşte sorun bu!” dedim. “Eğer okula vaktinde gelip öğretmenler odasında oturursa bir sorunu halletmiş olursunuz, ama asıl sorunu değil.”
Birçok kez programların sorun veya çözüm olduğunu düşünürüz. Bundan dolayı hemen yeni fikirlere gideriz – açık sınıflar, bütünsel dil, blok dersler vs. Bu fikirlerin hiç birisi yanlış değildir, ve hiç birisi de doğru çözüm değildir. Her şey onları uygulayan öğretmenlerin başarısına dayanır. Bir programı uygulamanın tek sebebi öğretmenlerimizi
Okullarımızı Geliştirmek için İki Yol
Sayısız değişimlere rağmen, okullarımızı geliştirecek sadece iki yol vardır.
Daha iyi öğretmenler alın veya mevcutları geliştirin. Yapabileceğimiz iki şey sadece budur. Hiç bir zaman başka çözüm yoktu ve olmayacak. Başarılı müdürler bunların okul gelişiminin temel öğeleri olduğunun farkındadırlar ve birisini ya da öbürünü seçemeyiz. Mükemmel bir okul olmak için ikisini de yapmak zorundayız.
Tüm öğretmenlerimizi
Okuldaki en önemli kişilerin öğrenciler oldukları konusunda hemfikiriz. Elbette okulda olan biten her şeyin odak noktası onlardır. Ancak mükemmel müdürlerin farkında oldukları en önemli şey, ilk görevlerinin öğretmenleri eğitmek olduğudur. Bir müdür olarak öğrencilere mükemmel bir öğrenme ortamı verebilmenin en iyi yolunun onlarla sınıfta çalışacak en iyi öğretmenleri vermek olduğunu bilirler. Mükemmel müdürlerin odak noktası öğrenciler değildir. Öğretmenlerdir.
Kadroda bir açık olması bir müdür için tek değerli varlıktır ve her açık için en iyi öğretmenleri almak, okulunuzu geliştirmenin en çabuk yoludur. Tıpkı bir dersteki ortalamanızı yükseltmenin tek yolunun bir sonraki ödevinizi daha iyi yapmak olduğu gibi bir okulda hızlı gelişme sağlamanın en önemli yolu da ayrılanlardan daha iyi öğretmenleri kadronuza katmaktır.
Tüm müdürlerin yeni öğretmenleri işe alma fırsatları olmasına rağmen mükemmel müdürlerin aldıkları öğretmenler ve bunu yaparken gösterdikleri özen, en başarılı meslektaşlarımız
Bir müdür, yeni gelenlerin yeteneklerini geliştirerek ve deneyimlilerin becerilerini arttırarak okulunu sürekli olarak geliştirmenin reçetesini elinde tutar. Bu öğelere açıkça odaklanmadan diğer gelişim alanları başarı için kısıtlı kalacaktır.
Gelecek Nedir?
Şimdi, devrim çok yakın olmadığı için metrelerimizi kenara bıraktığımıza göre ne yapacağız? İlk yapmamız gereken şey, okullarımızı geliştirmekte etkili gücün öğretmenler olduğunun farkına varmaktır. Her okulda herkesin daha başarılı olmasına yardımcı olacak rol modelleri vardır. Tekerleği yeniden keşfetmek yerine elimizdekileri geliştirmeye çalışalım. Amaç, tüm öğretmenlerin en iyi öğretmenlerimiz gibi olmasıysa başlayacak mantıklı bir nokta herkese kaliteyi gözlemleme ve öğrenme şansı vermektir. Diğerlerinin yeteneklerini en üste çıkartmaları için elinizdeki pozitif rol modellerini kullanın. Birçok kişi mükemmel öğretmenliği görmemiştir ve bunun neye benzediğini, hatta var olup olmadığını bile bilmezler. Eğer yeni seviyenin neye benzediğini bilemezseniz yeni bir seviyeye varmak için fazla şansınız yoktur, oraya gittiğinizde neresi olduğunu bilmezsiniz.
Bir müdür olmanın en keyifli yönlerinden birisi en iyi öğretmenlerinizi gözlemlemektir. Buna herkesi katarak bu zenginliği okulunuzda yaygınlaştırın. Diğer öğretmenlerin en iyi öğretmenlerinize duydukları saygıyı arttırırsınız.
Eğer öğretmenlerin meslektaşlarını düzenli olarak sınıfta gözlemleme şansları yoksa en iyi öğretmenin ne kadar iyi veya en kötü öğretmenin ne kadar kötü olduğu hakkında fikirleri olmaz. İki başarısız öğretmenin yeni bir öğretmene başarılı olması için yardım etmeleri olanaksızdır. Bilselerdi kendileri başarılı olurlardı. Ancak yeni bir öğretmen getirerek okulumuza yeni yetenekler katma fırsatımız olduğunda yapacağımız en iyi şeylerden birisi onlara en iyi öğretmenlerimizl
“Katırlarını at yarışlarına sok ki en azından dört bacaklı hayvanların ne kadar hızlı koşabildiklerini görsünler.” Sanırım bu, kilometrelerce koşmasalar da gene doğrudur.
Todd Whitaker
Principal Leadership dergisi, Mart 2005
Todd Whitaker, twhitaker@indsta
eski orta okul ve lise müdürü ve orta okul koordinatörü,
Indiana, State University in Terre Haute’de eğitim liderliği profesörü.