Sevdiğim bir tür olması nedeniyle bugüne kadar pek çok kişisel gelişim kitabı geçmişti elime, aklımda bir şeyler kalmıştı kalmasına ama hani o beklediğimiz sihirli değnek dokunmamıştı yaşamıma… Zamanla anladım ki bir okuyucuya ne yapması gerektiğini söyleyen kişisel gelişim kitapları pek de işe yaramıyordu. Türkiye’nin ilk yaşam koçu olan Dost Can Deniz’in Cesur Sorular kitabının arka kapağında;
“Yanıtlar değildir yaşamı değiştiren yaşamı değiştiren sorulardır. Bu kitap size yeni yanıtlar vermek için yazılmadı. Bu kitap siz kendi yanıtlarınızı bulabilirsiniz diye yazıldı. Bu kitapta yaşamınızı kutlamaya çevirmek için 101 soru bulacaksınız. Bu soruları yanıtlayarak ve yazılanları yaşama geçirerek olabileceğiniz her şey olma yolunda, yaşamın ustası olmak yolunda bir adım daha atabilirsiniz” yazısını okuduğumda farklı bir kişisel gelişim kitabı ile buluştuğumu hissedip heyecanla okumaya başladım. Cesur Sorular kitabı;
-Yolculuğa Başlarken
-Yolculuk
-Kendini Bil
-Kendini Gerçekleştir
-Kendin Ol
-Son ve Başlangıç
bölümlerinden oluşuyor.
YOLCULUĞA BAŞLARKEN bölümünde yazar; kendi vizyonunu okuyucu ile paylaşıyor. “Yaşam yetenek ve lütuflarımızın bir kutlaması olarak yaşanmalı” diyor ve kendi vizyonumuzu belirlemenin önemini anlatıyor. Kitapta, cevaplanması gereken 101 zor ama önemli soru var. Yazarın davetini içtenlikle kabul ediyor ve ilk sorudan başlıyorum.
YOLCULUK bölümünde yazar; “yaşamınız siz onu değiştirene kadar değişmeyecek” vurgusunu yapıyor ve ‘yapabileceğimiz şeyleri yapmaya başlarsak, kendimizi hayretler içinde bırakacak sonuçlar alırız’ sözünü paylaşarak okuyucuyu cesaretlendiriyor. Derin bir içsel şefkatin kendini tanıma sürecini daha kolay ve etkin kılacağını belirtiyor. Bu bölümün üzerinde uzun uzun düşündüğüm ve en can alıcı bulduğum sorusu ‘Yaşam kalitenizi sıfırla yüz arasında bir ölçekte nasıl değerlendirirsiniz? oldu.
KENDİNİ BİL bölümünde yazar; öncelikle tanımlamalar vererek kendimize en çok uyan kişilik tipini belirlememizi istiyor. Çünkü tam ve bütün bir insan olmanın tek yolunun kendini tam olarak tanımaktan geçtiğini belirtiyor. Geçmişten gelen acıların önce tamir edilmesi, mesajların algılanması ve bize sağladığı fırsatların görülmesinin önemi üzerinde duruluyor. Hani ağzımızdan öylece çıkan ‘kendine iyi bak’ sözü vardır. Altını çiziyorum çünkü kendimize iyi bakarsak yaşam kalitemizi arttıracak enerjiye sahip olacağımız üzerinde uzunca duruluyor kitapta.
Yazar Dost Can Deniz bankacı olup yöneticilik yaptığında, yöneticiliğini aslında kendini yönetmek demek olduğunu fark edince kendi içine doğru uzunca bir yolculuğa çıktığını ifade ediyor. Öncelikle bize en fazla virüs yükleyen kaynakları fark etmemiz gerektiği paylaşılıyor ve zihnimizi virüslerden temizlemek için neler yapabileceğimiz soruluyor. Ayrıca duygusal zekayı işin içine kalmamız gerektiği sıklıkla vurgulanıyor. İhtiyaçlar başlığında ise çevremizdeki insanlara karşı neye ihtiyacımız varsa söylememiz konusunda cesur olmamız gerektiği öneriliyor. Öyleyse şöyle diyebilirim ki; benim ‘Cesur Sorular’kitap özetim okunduktan sonra onaylanmaya ve beğeni almaya ihtiyacım var ☺
Dünyada çalışan kesimin sadece %20’sinin işlerinde yeteneklerini ve güçlü yanlarını kullanabilme fırsatına sahip olduklarını okuduğumda çok şaşırdım ve ‘Güçlü Yanlar’ envanterini sadece kendime değil çevremdeki pek çok tanıdığıma uyguladım. Şu anda saat sabaha karşı 04.30 zamanın nasıl geçtiğinin farkında değilim ve kendimi yorgun, uykusuz hissetmiyorum. Çünkü yaşamımda anlam bulmasını ve ifade edilmesini istediğim bir DEĞER olan ‘YARATMAK’ değeri için buradayım. Kendini Bil bölümünün son noktası da değerlerimiz üzerine…
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİR; İnsan nasıl yaşıyorsa yaşadığı şekilde kendini ifade ediyor demektir. (Şikayet etmeyi bırakıp kendimizi yaşamaya adayalım) Bu bölümü bir tarif gibi vermem gerekirse; bir tutam cesaret, bir tutam zaman ve olmazsa olmaz malzemelerimiz vizyon, hedef, eylem.
KENDİN OL; “Kışın en soğuk zamanında, ben en sonunda içimde yenemeyeceği bir yaz olduğunu anladım” (A.Camus) Başkalarını eleştirmek hepimizin sıklıkla karşılaştığı bir durum. Başkasında en fazla eleştirdiğimiz yanların kırıntıları aslında bizim içimizdeymiş. Bu kırıntıları aramayı deneyelim. Bir de özendiğimiz davranışların izlerini de arayalım içimizde. Her istediğimiz zaman, her istediğimiz şey olabildiğimizi gördüğümüzde kendimiz olmanın ne demek olduğunu daha iyi anlarız. Bu bölümde ustalık yolculuğuna doğru yol alıyoruz. Pek de kolay görünmüyor bu yolculuk. Bunun için cebimize disiplin, sebat, plan ve diğer ustaların da yardımını almayı ekliyoruz.
SON VE BAŞLANGIÇ; Bu bölümde yazar bir yasam koçu olarak okuyucudan bir söz alarak eyleme geçmesini istiyor ve okuyucuya soruyor ‘Bu kitabı bitirir bitirmez yaşamınızı daha da güzelleştirmek için yapacağınız o şeyi yazın.’
En ufacık şey yapmak dahi yaşamımı güzelleştirecekse..Sonra ufacık bir şey daha.. Sonra ufacık bir şey daha.. Öyleyse benim yanıtım ‘Bu harika kitabın özetini yapmak ve paylaşmak. ‘ Peki sizin yanıtınız ne olurdu? Haydi cesur bir yanıt verin…
Yazan: #MGUSP Katılımcısı Elçin Berker
