Doğru Okul Seçimi

Doğru Okul Seçimi

  1. Aileler çocukları için doğru okulu seçerken neleri dikkate almalı?

Aslında bu soru için tek bir doğru yanıt veya bir reçete yok ne yazık ki… Öncelikle önerim, ebeveynlerin doğru okuldan ne anladıklarını netleştirmeleri olabilir. Her iki ebeveynin de ortak bir tanım veya beklenti üzerinde anlaşmaları gerekli diye düşünüyorum. Karşılaştığım pek çok ebeveyn arasında beklenti uyumsuzluğu olduğu için bunun altını çizmek istedim. Kendileri için önemli kriterler üzerinden bir ortak hedef belirlemekte yarar var. Öte yandan çocuğun gelişimi açısından bir öğrenme ve gelişim ekosistemi olarak okul seçimi gerçekten önemli bir süreçtir. Benim ebeveynlere önerilerim ise daha temel olan şu başlıklar olabilir;

  • Öncelikle çocuğunuzun özelliklerini iyi tanımaya çalışın ki onun için en uygun ortamı seçebilesiniz.
  • Özellikle erken çocukluk eğitimi döneminde en uygun okul, eve yakın olandır! Anaokulu döneminde sadece özbakım yapan bir yer değil öğrenme ve büyüme ekosistemi olarak etrafınızda yakın bir yer arayın. İlkokul için yine mümkünse yürüyerek gitsin, olamıyorsa da en fazla 45 dk servis yolculuğu hesaplayın derim.
  • Artık okul seçimini 12 yıllık bir paket olarak düşünme dönemi bitti. Her okul dönemine ayrı ayrı bakın ve gerekirse yaşadığınız yer değişsin. Elbette bu değişimin öncelikle sizin hayatınızı nasıl etkileyeceğini iyi düşünerek karar verin.

 

  1. Sık sık yapılan okul değişimi çocuğu nasıl etkiler?

Aslında alışma sorunu olan çocuklar değil biz yetişkinleriz. Çocuklar genellikle yeni ortamlara kolay uyum sağlarlar. Öte yandan sıklıkla ve çok sayıda yapılan değişimler çocuklarda duygusal bağlanma sorunları da oluşturabilir. Bir de bu durumun etkisi her çocuğun mizacına göre değişik sonuçlar doğurur. Örneğin benim mizacımdaki bir çocuk için yeni maceralar anlamına gelirken; daha duygusal bir mizaç için yıkım olabilir. Bu nedenle okul değişimlerinde de çocuğu iyi tanıyarak karar vermek ve genelleme yapmamak gerekir.

 

  1. Anaokulundan lise çağına kadar aynı okulda öğrenim görmenin eksi ve artıları

nelerdir?

İlk soruda söylediğim gibi aslında artık bu yüzyılda 12 yıllık bir okul seçme gereğinin kalmadığını ve hatta gerçekçi olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle de aynı okulun bile her seviyedeki okul yerleşkelerinin farklı olmasının çocuklar için daha iyi geldiğini söylemek doğru olur. Eskiden aynı okulda geçirilen 12 yıl bir gruba aidiyet adına çok değerliydi. Ancak günümüzde aidiyet hissedilen farklı grup alternatiflerinin çoğalması ve yaşam biçimlerinin bazı duyguları değiştirmesi nedeniyle çeşitliliğin iyi olabileceğini söylerim. Yine bu soruda da çocuğun mizacı önemli diye eklemek isterim. Bazı mizaçlar için aidiyet çok değerlidir ve öyle kalacak. Böyle bir çocuğunuz varsa aynı okulda devam ettirmelisiniz!

 

  1. Genellikle aileler ideal öğretmen tanımını çocuğun başarılı olma durumuna göre yaparlar. Sizce ideal öğretmen nasıl olmalıdır?

İdeal öğretmen için sizin çocuğunuza ne kadar başarı sağladığından çok daha evrensel bir kriterle yanıt bulmak gerekir. Bana göre ideal öğretmen, yaşam boyu öğrenen ve her türlü kararını vermek için ilk önceliğini çocuğun yüksek yararı olarak belirleyen kişidir. Bizim kişisel fikirlerimiz, ideolojilerimiz, doğrularımız ve yanlışlarımızdan önce gelen çocuğun yararı olmalıdır. Bu nedenle ideal öğretmen öğrencilerinin öğrenme ve büyüme süreci için ASA olabilen kişidir. ( Adil-Saygılı-Aktif)

 

  1. Bir sınıf için ideal öğrenci sayısı kaç kişidir? Az öğrencili sınıfların daha verimli olduğu kanısı doğru mudur?

Aslında yapılan araştırmalar sınıfta öğrenci sayısını çok azaltmanın öğrenme süreçlerine katkısının fazla olmadığını göstermekle birlikte bu araştırmalar daha eski tarihli! Bence ideal sınıf sayıları anaokulu için 12-15, ilkokul için 16-20 ortaokul ve lise içinde en fazla 24 diyebilirim. Yine unutulmaması gereken bir diğer faktör de sınıfın mekânsal büyüklüğü öğrenci sayılarını doğrudan etkiler. Sınıflarda farklı düzenlemelere izin verecek bir öğrenme ortamı olarak kullanılabilecek sayıda öğrenci olması önemlidir.

 

  1. Eskisine göre deneyimleyerek öğrenen okullarda bir artış söz konusu. Bu okullara giden çocuklar daha sonrasında ezbere dayalı sistemde büyümüş çocuklarla bir araya geldiğinde hangi farklılıkları yaşayabilirler?

Öyle olduğunu varsayıyoruz ve/veya reklam söylemlerinde görüyoruz diyelim. Aslında biz, çocukların kendi doğal gelişim dönemlerine paralel gelişimlerine izin versek bu sorun olmaz. Çocuklar arasındaki en temel çatışma, ezbere yönelik büyüyen çocukların yaşamları siyah ve beyaz arasındadır. Yani ya doğru ya da yanlış ararlar. Oysa deneyimleme yoluyla öğrenen çocukların doğru yanlışlardan çok olabilirleri veya olasılıkları vardır. Okulunuzun öğretim şekli eğer dogmatik ve ezberler üzerine kurgulanmış ise; siz çocuğunuz için eleştirel aklı geliştirecek ebeveynler olmaya çalışın. Ebeveyn olmak doğru cevapları verme işi değil; aksine güçlü soruları sorma ve güvenli ortamda deneyim yaşamalarını sağlama işidir.

 

  1. Finlandiya eğitim sistemini Türkiye’de yüzde yüz uygulayabilmek ne kadar mümkün?

Bir kere hiçbir elbise başkasının üstünde sizde durduğu gibi durmaz! Bu nedenle Finlandiya modeli kendi doğası içinde karşılığı olan bir modeldir. Bu nedenle burada onu uygulayalım demek veya Kore modelini uygulayalım demek kopyacılık olur ve değer üretmez. Asıl olan kendi gerçeklerimize ve kültürel kodlarımıza uyan bir model inşa etmektir. Bunun için de temelinde çocuğun yüksek yararı ve özgür beyinler yetiştirmek gibi genel bir kabul ile yola çıkmak gerekir.

 

  1. Çocuklara ödev ne zaman ve nasıl verilmeli? Çocuğun kapasitesine göre kişisel ödev vermek çocuğa nasıl bir katkı sağlar?

Günde ortalama 6-10 saati yaklaşık olarak okulda geçen çocuklara ne ödevi vereceğimizi ben anlayamıyorum. Özellikle küçük yaş grubunda ödevin yararının olmadığı araştırmalarda da görülüyor. Burada yine çocuğu çok iyi tanımak ve kişisel ihtiyaçlara cevap verebilen bir öğrenme ekosistemi oluşturmak gerekir. Bazı çocukların tekrar süresi çok fazla iken bazı çocuklar için çok az olabilir. Bu süreçler öğrenci temelli keyifli etkinlikler ile okulda çözülebilir.

 

  1. Okuldan sonra ders tekrarı amaçlı yapılan etütlerin çocuğa gerçekten faydası olduğunu düşünüyor musunuz? Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Bugün bir okulun tepe yöneticisi ile konuşurken şöyle dediğini duydum; biz gün içinde yeterince öğrenmelerini sağlayamadığımız için mi etüt yapıyoruz? Gerçekte bu etüt yaklaşımı çocuklar için adeta bir eziyete dönüşüyorsa; yeniden gözden geçirmekte fayda var. Biz bu saatler yerine okulumuzda her gün farklı bir atölye seçerek keyifli bir öğrenme deneyimi saati oluşturuyoruz.

 

  1. Çocuklarının eğitiminde ebeveynlerin rolü ne olmalı?

Ebeveynlerin bu yüzyılda çok kaygılı olduklarını ve bu konuda haklı olduklarını düşünüyorum. Gerçekten bu çağın temel belirleyicisi belirsizlik. Bu nedenle hızlı değişim herkesi korkutuyor ve öncelikle çocuklarımız için kaygılanıyoruz. Benim temel önerim çocuklarımızın temel öğrenme dürtüleri olan merak duygularını kaybetmeden büyümelerini sağlayacak ebeveynler olmalıyız. Ebeveynler özellikle erken çocukluk dönemlerinde çocuklarıyla etkileşim için çok zaman ayırmalılar.

 

  1. Kurucusu olduğunuz YÖM Okullarından biraz bahsedebilir misiniz? Çocuklar bir günlerini nasıl geçiriyorlar?

Güne sabah 8:45 gibi okul toplanma saatinde bir araya gelerek başlarız. Dünden ne kaldı? Herkesin özgürce konularını getirdiği bir paylaşım saatidir ve haftanın beş günü böyle başlar. Sonrasında kahvaltı yaparız. Yine hep beraber sadece öğrenciler değil tüm yetişkinler de. Kahvaltıda genelde sürdürülebilir sağlıklı gıdalardan seçimli alternatifler arasında şarkılar söyleriz. Her gün son derslerimiz farklı atölyelerdir. Her öğrenci her dönem için beş farklı atölye seçer yılda yirmi farklı atölyesi olabilir! Ancak biz de bir zorunlu seçmeli atölye yapıyoruz. Çocuklar  için felsefe atölyesi her sınıfta haftada bir gün zorunlu atölyedir. Atölyelerde farklı sınıflar, yaşlar bir arada olurlar. Atölye saatinden önce genellikle taze ve kuru meyveler, badem, fındık ve bitki çaylarından oluşan ikindi atıştırmasını yaparız hep birlikte. Okulun tüm alanları çocuklar okulda olduğu sürede açıktır ve onların kullanımı için uygundur. Bu nedenle her çocuk zamanının ilgi duyduğu alanlarda geçirmenin yanında Maker atölyede üreterek değerlendirebilir.

 

  1. Öğretmen seçiminde hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?

Bizim okulda öğretmen olmak biraz zor gerçekten. Öncelikle yıldız öğretmenlere değil yıldız ekiplere inanıyoruz. Öncelikle ekip oyuncusu arıyoruz. Bizim ekip arkadaşımızın heybesi zengin olmalıdır, yaratıcı drama, hobileri, sivil toplum çalışmaları, gönüllülük vb. Çoğunlukla uzun süredir birbirimizi takip ettiğimiz öğrenme yoldaşlarıyla çalışıyoruz. Ekibimize her yeni katılan arkadaşın en güçlü yanlarından biri de öğrenme coşkusu olmalıdır.

Bizim ekibimizin temel bir kabulü var ve yeni arkadaşlarımızın da bu çizgide olmasını isteriz ` Her insan tam ve bütündür, hiç kimsenin tamir edilmeye ihtiyacı yoktur!`

Kayhan Karlı

YÖM Okulları ve 1Yer Anaokulları Kurucusu

Bir yanıt yazın