Cevabı Biliyorum Ama Harekete Geçemiyorum

Cevabı Biliyorum Ama Harekete Geçemiyorum

İşinizden memnun değilsiniz…  Belki de sosyal yaşantınızdan memnun değilsiniz… Belki de her ikisinden de…

İşinizden ayrılsanız, mutlu olur musunuz acaba?… Yoksa konfor alanınızdan çıkmak sizi korkutuyor mu? Yıllardır alıştığınız yerde, tanıdığınız insanlarla kalmaya devam edip, kendinizi güvende hissetmek, mutsuz hissetmekten daha mı önemli sizin için?

Çocuğunuza söz geçiremiyorsunuz, dahası özellikle böyle zamanlarda ona nasıl yaklaşacağınızı bilmiyorsunuz… Zaten hep çok yoğunsunuz, çok çalışmanız gerekiyor, kendinize ve hobilerinize hiç vakit ayırmıyorsunuz…

Bütün bunları düşünürken, kendinizi bir çıkmazda hissediyorsunuz… İstiyorsunuz ki, karşınıza biri çıksın ve size en iyi, en doğru yolu göstersin; problemlerinizin çözümlerinizi çözümlerini size bir çırpıda anlatsın… “Keşke” diyorsunuz değil mi?…

Gelin biraz daha düşünelim… Bir başkasının çözümü, sizin gerçek çözümünüz, çıkış yolunuz olabilir mi gerçekten? Bir an için, kısacık bir süre için belki… Yani, tedavi değil de pansuman gibi… Fazlası olamaz zaten! Çünkü olabilmesi için, o başkasının sizin tüm problemlerinizi en az sizin kadar iyi anlaması, hepsiyle ilgili deneyimleri yaşamış olması gerekir… Bu da pek mümkün gelmedi değil mi?…

Pekiyi, neye, kime ihtiyacınız var aslında?… Dert ortağı?… Akıl hocası?… Mentor?… Süpervizör?…

Ya da… Ya da sizi etkin dinleyecek, sorular soracak, yansıtma yapacak, yani size ayna tutacak, aslında ne istediğinizi anlamanıza yardım edecek birisi mi?… Bu sonuncusu, daha mı aklınıza ve duygularınıza yatkın geldi?…

Bu birisi kim?… Kim olabilir…

İç dünyanızın eviniz olduğunu varsayın. Evinizde bazı tamiratların yapılması gerek. Kolay! Bir tamirci çağırısınız, gelir, işi halleder ve gider… Pekiyi, yeniden tamir ihtiyacı olursa?… Bu tamiri siz yapmadınız; nasıl yapıldığını bilmiyorsunuz. Her seferinde tamirci mi çağıracaksınız? Aslında el beceriniz , yani iyi bir potansiyeliniz olduğunu hissediyorsunuz. Ama hiç denemediniz şimdiye kadar… Evinizdeki tamiratları kendiniz yapabilir misiniz ki?… Düşünüyorsunuz… Aslında niye olmasın değil mi? Yani, en çok ne kaybedersiniz ki? Denemeye değmez mi? Değer!… Yalnız bazı araçlara, el aletlerine ihtiyacınız olacak. Bunları temin edebileceğiniz, üstelik nasıl kullanacağınızı size anlatacak iyi bir nalburdan bahsedilmişti size… Birden hatırladınız ve… Heyecanlandınız değil mi? Hoş bir şey bu heyecan! Hadi, doğru nalbura…

Nalbur sizi büyük bir dikkatle dinliyor, bir sürü soru soruyor, yanıtlarınızı tekrarlayıp farkındalığınızı artırıyor. Heyecanınıza ortak oluyor, o da heyecanlanıyor… Hemen size elindeki araçları, el aletlerini gösteriyor. Onları görünce, vizyonunuz gelişmeye başlıyor, çözümler gözünüzün önüne gelmeye başlıyor… İhtiyacınız olan şeyleri hızla seçiyorsunuz, eve dönerken adeta ayaklarınız yere basmıyor. Tamire önce heyecanla, sonra ustalıkla devam ediyorsunuz. Bittiğinde, eserinizi gururla seyrediyorsunuz. El becerinize, yani potansiyelinize hayran oluyorsunuz, özgüveniniz daha da artıyor, artık her gerektiğinde evinizi tamir edebileceğinizi biliyorsunuz…

İşte profesyonel bir koç, size varsayımımızdaki nalburun verdiği şekilde hizmet verir. Tamiratı o değil, kendiniz yaparsınız… Tamir edeceğiniz, yani çözüm bulacağınız sorunlarınızı o değil, siz çözersiniz… Soruları o sorar, cevapları siz verirsiniz. Kendi potansiyeli keşfederken, bazen uzun süre kaçtığınız sorunlarınızı kabul eder, nasıl çözmek istediğinize kendiniz karar verirsiniz. Koçunuzun tuttuğu ayna ile kendi kendinize koyduğunuz engelleri sırayla aşarsınız…

Koçluk, mentorlük ve süpervizörlükten farklıdır.  Koçlar size akıl vermez, sizi yargılamaz. Size güvenir, inanır, objektiftir… Çözüme odaklıdır ve sizin en iyi çözümü bulacağınızdan emindir. Koçlar, siz alternatif yolları bulup, değerlendirirken ve hedefe doğru koşarken, size yol arkadaşlığı yaparlar

Koçluk hizmeti sadece çözülmesi gereken sorunlar olduğu zaman alınmaz. Her şey yolunda giderken, iş yerinde mutluyken, daha iyi neler yapabilirim, kendimi daha fazla nasıl geliştirebilirim, nereden başlamalıyım, aslında ne istiyorum diye düşünürken, koçunuz en iyi yol arkadaşınız olmaya devam eder ve sizi yolda tutar. Koçunuz, iyi olan bir şeyi daha iyi yapabilmek, potansiyelinizi ortaya çıkarmak, kişisel gelişiminizi sürdürmek ve hedeflerinize ulaşmak konusunda en büyük destekçiniz ve taraftarınızdır. Bunun en somut örneği bizzat benim. Koçluk hizmeti alana kadar ben de kendi potansiyelimin tam olarak farkında değildim. İyi bir eğitimci olduğumu biliyordum, elimden geleni yaptığımı düşünüyordum. Ama çok daha fazla yapabileceğim aklıma bile gelmiyordu. Yaşayarak gördüm ki insanın kendi potansiyelini keşfetmesi sadece mevcut durumuna değil geleceğine de çok daha geniş bir persfektiften bakabilmesini sağlıyor…

Yazar: MGUSP Katılımcısı Beril Ege

Bir yanıt yazın